sıkıştırarak

sıkıştırarak
1. jamming (prep.) 2. tampering (prep.) 3. compressing (prep.)

Turkish-English dictionary. 2013.

Игры ⚽ Нужно сделать НИР?

Look at other dictionaries:

  • basmak — e, ar 1) Vücudun ağırlığını verecek biçimde ayak tabanını bir yere veya bir şeyin üzerine koymak Bastığın yerlerde güller açtı, sarıldı ayaklarına. C. Külebi 2) Küçük çocuklar ayakta durabilmek 3) Bir şeyi, üzerine kuvvet vererek itmek Motor… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • büzmek — i, er 1) Buruşturarak, sıkıştırarak veya kıvrım yaparak bir şeyin alanını ve hacmini küçültmek Herkesin ağzı torba değil ki çekip büzesiniz. B. Felek 2) Kısmak 3) mec. Kapatmak, dedikodu yapılmasına engel olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ezmek — i, er 1) Üstüne basarak veya bir şey arasına sıkıştırarak yassılaştırmak, biçimini değiştirmek Ben kendi hesabıma aruzu bir bal mumu gibi ezer, oynar, istediğim şekle sokardım. E. B. Koryürek 2) Ağır bir şey, başka bir şeyin üzerinden geçmek,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kurbağalama — is., sp. 1) Kurbağanın yüzmesine benzer yatay hareketler yaparak yüzme 2) Birbirine paralel iki tırmanma sırığına baldırları ve ayak sırtlarını kenetleyerek veya dışarıdan diz altına sıkıştırarak tırmanma …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • silindir — is., mat., Fr. cylindre 1) Alt ve üst tabanları birbirine eşit dairelerden oluşan bir nesnenin eksenini dikey olarak kesen, birbirine paralel iki yüzeyin sınırladığı cisim, üstüvane 2) tek. Metalleri inceltme, kumaşları parlatma, kâğıt üzerine… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tıka basa — zf. Çok sıkıştırarak, boş kalmayacak biçimde, iyice dolarak Kompartıman tıka basa doluydu. A. Gündüz Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller tıka basa doldurmak tıka basa yemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”